赛派号

话筒支架哪个好用 ‘Baba’ adlı oyunda başrolde Haluk Bilginer var: İnsan zihninde ne biriktirir?

Yaşam döngüsü... Bakın uzmanlar nasıl açıklıyor bu döngüyü: Aile yaşam döngüsünün evreleri Carter ve Mc Goldrick (1989) tarafından beşe ayrılmıştı. Bağımsızlık evresi, eş seçimi ve evlilik, ebeveynlik: çocuğun bebekliğinden adölesanlığına (çocukluktan erişkinliğe geçiş süreci) kadar olan dönem, yetişkin çocuklara sahip aile evresi, emeklilik ve yaşlılık evresi...

Çocukken babamıza baktığımızda ne kadar büyük gelirdi gözümüze. Yukarı doğru bakardık ve bir çınar ağacı kadar uzun görünürdü. Sonra yaklaştıkça boyuna, derler ya sırtını yasla koca bir dağa. Baban sen büyüdükçe küçülür. Sen çocuktun sonra baban yaşlandı ve o oldu çocuk. “Baba” adlı oyunda tam olarak bunu anlatıyor bize. Baba ne demek diye sorsanız on kişiye herkes aynı cevabı veremez büyük ihtimalle. Biri merhamet derken diğeri korku diyebilir.

Demans hastalığıyla mücadele eden bir babanın yaşamını mercek altına alan “Baba” daha önce yurtdışında da defalarca sahnelendi. Anthony Hopkins’in başrolünde oynadığı “Baba” beyazperdede çok ses getirdi. Şimdilerde ise Oyun Atölyesi tarafından sahnelenen Florian Zeller’in yazdığı, Muharrem Özcan’ın yönettiği “Baba” adlı oyunda başrolü Haluk Bilginer oynuyor.

LABİRENT!

Zihnin labirentleri, zaman, mekân ve insanların karışması... Biz seyirciler bu labirentin içinde seyrediyoruz oyunu. Roller değişiyor ve karakterler birbirlerinin yerine geçiyor, koltuk, tablo, masa, örtüler vazo yer değiştiriyor, diyaloglar tekrarlanıyor. Zamanın gel gitlerini, sahnede zihnin karışmasını zamanın ilerlemesi ve birbirine girmesini bu değişimlerle görüyoruz.

Bir zamanlar gururlu bir yaşlı adam olan André, zihinsel gerilemenin ilk belirtilerini göstermeye başlar. Oyunun geçtiği dairesinde onu himayesine alan kızı Anne, yalnızca ona yardım etmek ve onu korumak ister ancak hastalığı ilerler. Sahne genişler, önce masa ve sandalye çıkar sahneden, sonra ortada duran sehpa, duvarda asılı tablo yok olur. Mekân büyümeye başlar ve boşluğun ortasında bir yatak ve bir şifonyer kalır. Şifonyerin çekmecesinde ise birkaç fotoğraf, gönderilen kartpostallar ve saat. Ama saat önemli. Bilmeli insan zamanı. Zihnin çekmecesinde peki ne biriktir insan, bol miktarda anı.

GERÇEK İLE HAYAL...

Peki zamanın akışı giderek çözülürken hafızanın ince çizgileri silikleşirse; tanıdık yüzler yabancılaşır, bildik olanın sınırları kaybolursa? İşte belki de hatırlayamamak, kim olduğunu bile bilmemek daha mı iyidir? Gerçek ile hayal, dün ile bugün, baba-kız arasındaki bağın içinde eriyip birbirine karışırsa...

“Baba”, hatırlamanın ve unutmanın arasında salınan bu yolculuğa ilişkin bir deneyim sunarak zamanın karşısında insan olmanın anlamını yeniden düşündürüyor bizlere. Perde kapanıyor seyirciler ayakta büyük büyük alkışlıyor, şöyle arkaya doğru dönüp bakıyorum, yaş almış yüzlerin gözleri ıslak... “Baba” bize belki de yarını bugünden anlatıyor.

Oyunda Özlem Zeynep Dinsel, Faruk Barman, Ezgi Coşkun, Mine Nur Şen, Ufuk Tevge rol alıyor.

版权声明:本文内容由互联网用户自发贡献,该文观点仅代表作者本人。本站仅提供信息存储空间服务,不拥有所有权,不承担相关法律责任。如发现本站有涉嫌抄袭侵权/违法违规的内容, 请发送邮件至lsinopec@gmail.com举报,一经查实,本站将立刻删除。

上一篇 没有了

下一篇没有了